Hitit Göğünün Altında
Bir gün bana içini açacağını biliyordum bu göğün
Çünkü onun gibi ben de suskundum
Sizin tarihinizle dört bin yıl oldu
Ne demişti Lamassi
Asur kentindeki kocası Pusuken'e yazdığı mektupta:
'Biliyor musun insanlık ne kötüleşti
Kardeş kardeşi yiyecek
Herkes komşusunu yutmağa çalışıyor…'
Lamassi'nin kemikleri kül oldu
Pusuken'in de
Hattuşaş kuruldu yıkıldı
Kuruldu yıkıldı
Ama değişen ne
Bir zamanlar demir altından üstündü
Şimdi altın demirden üstün
Ama insanlar yine birbirini öldürüyor
Lamassi'nin dediğini yinelemeye gelmemiş miydin sen de
Hattuşaş'ı yıkan demir silahlı deniz süvarilerinin sesleri duyuluyor hâlâ
Yine kurulabilir Hattuşaş
Yine yıkıyabilir
Çünkü Fırtına Tanrısı'na havale edilmiştir
Yalnız Hattuşaş mı
Yalnız Berlin mi
Yalnız Paris mi
Bütün dünya
Bütün dünya Fırtına Tanrısı'na havale edilmiştir
Şimdi git ve sus
Birbirlerini boşuna öldürüşünü insanların
Çağdaş sunaklardan yükselen çığlıkları sus
Tarihsel küldür bu mavilik
Külün mavi senfonisini sus
Hattuşaş'ın yıkık surlarının önüne git
Orada taşların altında yabani çiçekler göreceksin
Adlarını sorma
Biz canımız sıkıldıkça onlarla konuşuruz
Git sen de onlarla konuş.