Şiir Arama

Adnan Durmaz - Göm Yüreği Sevdalara

akşamların sekisine oturdum
adsız
ve atsız
geçmez sancılar bırakarak
yolunurken yüzümden
kök salmış nice bakış
gece serildi...
gözlerim karanlıkta demir soğuğu
ne gideceğim bir yer
ne beklediğim bir yolcu...

ucu tomurcuklu dizeler asmak yıldızlara
bir iğne gibi saplanıp yitmek gecenin denizinde
birini düşünmek...
olmayan birini
olan birini
olmayacak birini
düş kovalamalar yorgunu
yakılmış bir bilicinin külleri gibi akşam
düşleri gibi fani
az sonra ay doğar
ve görür kendi cesedini içimdeki kuyu...

kim bilir
eski bir yanılsamadır belki aşk da
gökyüzünde gidecek yeri olmayan kuşun son düşü
bütün okyanuslarda bulunamayan ada
ve ilk yanılgıdan sonra
yıkılınca direği yürek evinin
bulutlar kadar nafile ömrümüzü
savurduğumuz deli rüzgar
kim bilir aşk
çaresizliğimiz bizim
belki de ölüme olan
ölümü aşan korku...
yıkık kerpiç bir ev gibi
depremler artığı bir yüreğin sessizliğinde otur şimdi
yaşananlardan kalan koyu bir toz yığını
kim girer ki yıkılmış kapısından
otur anılarının yırtık şiltesine
akşam
ve eylül
geçmeyen bir yara gibi beynine kurmuşken çadırını
mezarlığa dönmüş içinde hayaletlerle otur
yaslanarak yalnızlığın taş gerçeğine
su kurumuş
ölmüş kuğu...

hayatın tüm alanlarında yenildin işte
kulaç attığın sular
kendine götürdü seni
ne zaman türkü söylesen
dağlarını yaktılar
uçurum uçurum yaşadın gençliğini
sürekli ölü çocuklar doğuran
bir kadının yüreği
nasıl güler
atının ölüsünü gömen
bir yolcu gibi
göm yüreği sevdalara
ve bu zulüm toprağında sevgiler olsun diye
omzunda yalnızlık heybesi
kaybedecek hiçbir şeyi kalmayan herkes gibi
yeniden yürü uçurumlara
bulutlara
sulara
şarkılara


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 3.16.137.229

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.