-1
'şair mürekkebini damlattı
kırmızı karanfile
karanfil geceye dönüştü
şair geceyi severdi
sevgilisi mürekkebini şairin
geceleri tükenmesin diye
kanını akıttı
kırmızı karanfil karaya dönüştü
şair gecelerde kaldı....
..as'
türküleri külrengi bakışları gülsüz
özleyişi sızım sızım sevdası köz
baharı güz
gülüşleri yama yama
yara yara düşleri
yağmalanmış yaşamların orada
başka yağmurlar gibi yağdın
delisularınla geldin yangınlarıma
zamanın vurulduğu akşamların orada
korunaksız yanlanma sapladın hançerini
vurgun düşürdün beni
sürgün düşürdün...
vahşi rüzgârlarımla savurdum dallarını
duvarına çarptım -dağlarına saldırdım
denizlerine isyanla dövdü kıyılarını
düşlerimi çıldırttı uçurumların
bağrımdaki diken tarlasında nazlı bir ceylan
önce içimizdeki çocuklar sevdi birbirini
ne sen farkına vardın el ele tutuştuklarının
birlikle oynadıklarının ne benim haberim oldu
gizlerini parçaladım çöllerini seçtim
deli akışlarının gelip bağrına düştüm
orada gece çatladı
ve ay
kerpiç duvarların yüzünde
başka türkülerle anlamlandı
ateştin ve alevlerin
ellerimde evcilleşti gül açtı....
-2
Şimdi sevdiğimi söylesem yelkovan dikenlerine
ki yellerde savrulmaktır yaşamları
kerpiçlerin arasından imgeler toplarım
gökyüzü bir şenliğe dönüşünce akşamları
sesin yüreğimin tan sökümüdür
bahar yeline keser nefesimde nefesin
sözcükler dizelerden gazel olur dökülür
dilsizliğimsin sen ey şarkım
gözlerimdesin...
-3
şimdi bozkırımda
bir ayçiçeği tarlası
seni sevmek
ve rüzgârda halay çeken
yeşil ekinler gibi
yıldızlara gülümsemek seni
gökyüzünde kuş sağnağı
o linç edilmiş toprakta yedi kollu can ırmağı
seni sevmek...
aşkın ki
acının örsünde dövülmüş yüreğimi
körpeyeşil şiirlerle tutuşturur
suyu ateşle seviştirir
aşkın ki
bahar bahçe bin bir gece masalı
gülüşün
dünyamı değiştirir
gidersen
gülüşünün gökkuşağından
bana ışık ver yüreğim karanlıkta kalmasın
boğulurum
sevdiğini fısılda geceye arada bir
o zaman bir yıldız göz kırpar bana
seni içimde bulurum
avunurum...
-4
güneşin düştü ömrüme
sevincinin milâdıdır
bahar soluğun olmalı bağrımda esen imbat
dindi içimdeki sızı
aşkının fermanıdır
kolların boynuma dolanan şafak senin
ellerin yanağımda yalnızlığın dermanı
işgilli sarılardan kurtuldu gülüşler baştan başa
öpüşünün bahçesinde gül harmanıdır...
-5
yeşerecek ayak izlerin
hüzünler ürkecek salnışından
hep böyle geleceksin
sevinçli bir çocuk olacağım bakarken gözlerine
gökkuşağı yüzünden doğacak
güleceksin
her gece kolların samanyolu olacak boynumda
ne kadar sevdiğimi söylemeyeceğim
sen bileceksin...
-6
şairdim
coşkudan çıldırdı kalemim
geceye dönüştürdüm kırmızı karanfili
delirdim
yaktın şiirlerimi sonra sen
kırınızı karanfile dönüştürdün geceyi...