Şiir Arama

Adnan Durmaz - Yüzünün Yakıcı Senfonisinden

Hükümdar Leyla'ya bakarak dedi ki:
Mecnunun çöle düşeceği kadar güzel değilmişsin
Leyla yanıtladı:
Sus... Sen Mecnun değilsin ki! ...





akşamın
erguvan kanatlı kartalı
dağların ardına konduğunda
havada sevişme sonralarının hoşluğu
havada öpüşme kokusu
gölgesinin uzayan çimenine otursam iğdelerin
ve yüzünün yakıcı türküsünü söylesem bozkırlara
çığlığım uzar dağılır
çiçekler yavrular sesimde esen
kekikler dal uzatır hüznüme
bulutlar karışır-sular akışır
ki bilirim
sana söyleyeceğim tüm türkülerden
daha güzelsin sen...

gelişini düşlesem
bulutların akıl almaz rengiyle
gökkuşaklarıyla çizsem seni öpmeyi
duyulmamış masallar gibi bir şey işte
rüzgarlar evcilleşir
sana dair bir öpüş dokusam
gökyüzünün yamaçlarına
yüreğimin olanca ahengiyle

bozkırları çeviren mavi bakışlı dağlar
ve en çılgın dalgaları okyanusların
evcil birer binit olur
gelip durur suretinin önünde
ben çalsam da tüm renkleri
bahardan ve hüzünden
yine de sönük kalır çizdiklerim
yüzünün yakıcı senfonisinden
gözlerinin ummanından yakamozlar dökülür
boynunun kuğusuna dizdiğim dizelerime
gelir beklenmedik zamanlarda
yeniden hayat katar düşün
en yaralı gözelerime
yalnızlığın en mağrur zamanında
olmadık yerinde kederin
sonsuzda saman gibi savrulan ömrümün
anlamsız boşluğundan geçen
bir yıldız şarkısı düşün
düşün ki
kanayan süveydamın firari şarkısı
cellat ilmiği gecelerin muhalif kasırgası
yıldızlı gözlerinin önünde
köle kesilir sözcükler
sen benim dizelerimin aczisin

bütün türkülerimi söylesem
bütün düş gergeflerinde
sonsuza dokusam sesimi yağmurlarla
terazisi kırılmış yıldızlar gibi
paramparça dağılırlar hiçliğe
kuşkusuz
sen daha güzelsin tümünden


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 18.191.154.132

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.