Ey damla damla yağan su, bulutlarda arındın mı?
Rahmet ile inen yağmur, bir yerlerde barındın mı?
Yoksa inip ırmak oldun, akıp gittin denizlere
Veya dağlarda saklandın, hayat mı oldun bizlere
Biraz yeryüzünü ıslat, sana hasret kaldı bahar
Âlem yolunu gözlüyor, beklemede leyl-u Nehar
Sen ki cennetler içinde, ırmak olup akıyorsun
Oradaki insanlara, mahzun mahzun bakıyorsun
Yeryüzünde bazen sakin, bazen ise coşuyorsun
Kimseye aldırış etmez, bazen sanki koşuyorsun
Bazen kar tanesi olup, dünya yüzüne inersin
Beyaz çarşafa bürünüp, yerleri ak ak edersin
Mazlumların gözlerinde, bazen olursun gözyaşı
Bazen gürül gürül akar, yıkarsın dağları taşı
Denizlere varmak için, bıkmadan ve yorulmadan
Başını taşlara çarpıp, hep koşuyorsun durmadan
Ne olurdu Kerbela'da, Hüseynime ulaşsaydın
Her yere koştuğun gibi, oralara da koşsaydın
Leyla ve Mecnunlar gibi, nice âşıkları yaktın
Bir köz oldun, ateş oldun, onların içine aktın
Ama sen nesin ki ey su, emir kulusun bil bunu
Nasip etmiş ise Rabbim, içeriz Kevser suyunu
Yalvarıyorum Rabbime, Su'dan uzak bırakmasın
Abdest suyu hürmetine, ateşte bizi yakmasın
Nisan yağmurları gibi, rahmetinle bizi kuşat
Ellerimizden tutup ta, cennetin köşesine at
Ölüm anında bir damla, suya hasret kalmayalım
Yanık gönlümüze bakıp, susuz bırakılmayalım
Tanyeri der ki: Mahşerde, ab-i hayatı isterim
Mevlâ'm bize nasip etsin, Allah Rahim, Allah Kerim