Şaka şaka, kötü bir şaka bütün bunlar;
Dağ, düzlüğe dönüşür mü hiç;
Kaplan çakala, kartal kargaya;
Olur mu hiç? ! ..
Olur; olur be kardeşim:
Değişir, dönüşür her şey;
Meltemler çark eder, hortum olur;
Nehirler döner kendine, girdap olur;
Ova kalkar yürür
Yürekler buza keser
Kan donar
Sen kötüye yaslanırsın
Çıban olgunlaşır da patlamaz
Ben ölür, ölür dirilirim
Ok yayda kalır
Düşer zaman
Çığlık olur.
Olur�
Şimdi ben
Rahman ve şeytana ana avrat sövüp
Sigaramın dumanıyla boşluğa resimler çizeceğim
Elimi daldırarak gökyüzüne, bulutlarını karacağım
Bol, bol öksürüp
Bir tuvale, bir yaptığım resme tüküreceğim
Yonga, yonga dökülüp tükenene kadar.
Lanet olsun doğduğum güne
Işıdığını gördüğüm ilk aya
Çiçekler arasında tozutan yıldıza
Kör karaya
Oflayıp, puflayan domuz burnuna
Tüm karpuz çekirdeklerine
Ahırlara serpili sap ve samana
Ve bilcümle müşkülata, lanet olsun...