Kekikli köpüğünü
bıraktı bana İda
çekilirken koynuna
son yazın
Yalnız bir ıslıktır
eflatun perdeler
ıssızlık zorluyor artık
sabahın kapısını
Saklı duruyor gömleğimde
eski dudak izleri
kollarımdan usulca
sıyrılan sevgilinin
Dokunsam ağlayacak
kokusunu arayan gül
bir bahçenin kuytusunda
bu hangi göçün sızısı
Otlara yatırdığım
Temmuz buğusu
titriyor geceleri
zeytin dallarında
Yaz otlarının görmediği
vadilere açılıyor
gözlerimin girdabı
deniz kokan odalarda
Yeni kuş yolları
arıyor her gece
uzun bacaklarıyla
yatağımda güz