işte gidiyorum,
dönecek diye beklersen aldanırsın.
her defasında, geri dönüşlerim
aldatmalıydı oysa...
hatıralarımı koy çantama,
tertemiz yıllarımı,
ertelediğim umutlarımı,
seninle yitirdiğim zamanı,
bir de sokaklarım çantamda olsun.
özlediğim nice gülümseyen yüzler,
gülümsemeyi hak eden gözler
bırakmıştım,
senin için sokaklarımda.
işte gidiyorum,
sevgi dediğin o büyük yalanı,
o yanına yaklaşılmayan havanı
bıraktım sana.
ve bir de anlarsın, ararsın diye,
her gece yüreğine düştüğüm
sokakları bıraktım,
anlayabilsen...
artık benim yüreğimde olmayacaksın,
istesen de olamazsın zaten.
çünkü sen,
çünkü sen yaşamadın sokaklarda,
kabus gibi karanlıkta,
korkuyla, ürpertiyle, soğukla,
açlığın tarifsiz sızısıyla,
yapayalnız bir başına
sığınacak bir liman,
tutunacak bir dal bulamadan
yaşamadın...
bilemezsin...
ben biliyorum oysa,
çünkü ben o sokaklarda,
tırnaklarımla, gece gündüz
durmadan çırpınarak kazandım hayatı,
ekmeğimi, yüreğimle kazandım...
işte gidiyorum...
aslıma, sokaklarıma.
bu defa yüreğim yanımda,
korkuları yeneli asırlar geçmiş.
artık sokak çocukları için,
onların yarınlarının kaybolmaması,
umutlarının solmaması,
sokaklarda fidanların yok olmaması,
çiçeklerin donmaması için,
gidiyorum...
işte gidiyorum,
bir gün sen de yitirirsen
umutlarını, hayallerini,
yarınlarını, ve büyük sevdanı,
gel...
çünkü yüreğimde,
her çiçek için bir temiz sayfa,
saklanan gelecek mutlaka vardır.
işte gidiyorum...
çünkü sokaklar benim dünyam,
ben oralarda adam oldum,
ben oralarda insan oldum...
işte gidiyorum,
ve geriye asla dönmeyeceğim...
senin için bile...