Şiir Arama

Cengiz Hakkı Zariç - Islak Kül

ISLAK KÜL

Bu kadar gökle yetinmemeli
Beyaz rüzgârlar aramalı
Ya da
Çamur selinde sürüklenmeli....

Islak kül biriktiriyorum sıfıra doğru giderken
Alkış, o beyaz gürültü ellerin arasından çıkan
Yaldızlı çerçevelerin içindeki yasaklar listesi
Biter törenler bir gün aşırı can sıkıntısı kalır
Yenmek ve yenilmek için yeni bahaneler aranır

Kendisini sorun çözmeğe adamış adamların adımları yorulur
Yaşlı mevsimler gelir, heves güzün alnında sarışın bir yaprak olur
Gölün huzurunu kaçırır sektirilen taşın sıralanan dalgaları
Moda sözcükler, kof ahlak ve ürkek bakışlı kadınlar unutulur

Islak kül biriktiriyorsun sıfıra doğru giderken
Biliyorum unutulur eldivenli uşakların zorunlu uysallığı
Intihar sevicilerinin yeşil renkli kalemle yazdığı adları
Cebimde taşıdığım kibrit, o yangın çıkarma tutkum
Bir klavsenin çığlığıyla irkilişi yalnızlığın elbet unutulur

Su sıvası dökülmüş duvarların nemli burukluşuyla
Gri saksılarda domates yetiştirip siyah saçlarını uzatan
Mahpusların hücrelerine konuk oluyorum unutmadığım mektuplarla
Kalemlerimin tümünü apansız sebil ediyorum gardiyanlara hınzırca

Islak kül biriktiriyorum sıfıra doğru giderken
Saten dokunuşların sızısıyla uyanıyorum
Her gece biraz daha acımasızlaşıyor karanlık
Cinayet girişimi gibi sabahın küfürlü yüzü
Burdan öteye yol yok diyorlar, bağırıyorum

Dargınlığı uzun süren babaların suskunluğu kadar büyük
Uykusuz gecelerde üşümek ve düşünmek kadar kaçınılmaz
Kış kadar giyinik, karakol kadar çıplak
Zaman kadar soyut, zaman kadar gerçek

Biraz daha gök, daha gök, gök! ..


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 3.15.7.212

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.