Usta ne güzel demiş.
“Sofrada yeri, öküzümüzden sonra gelir.” Diye.
Dağda, bağda, bahçede,
Tarlada,ofiste,okulda,fabrikada,
Kadınım!
Kadınım gündüz mesaisinde,
Gün batar,akşam olur,
Ev halkı aş ekmek bekler,
Kadınım mutfakta.
Karınlar tok,sırtlar pek,
Saatler ilerler akşam,
Mesaisini tamamlar kadınım.
Saatler ilerledikçe gece mesaisi başlar.
Sıra erkeğinde!
Cilve bekler, naz bekler,sevda bekler.
Soyunur girer yatağına,gönlünü eder.
Gece mesaisi biter.
Yorgun,halsiz,bitkin ve mutsuz.
Ağır ağır kapanır göz kapakları,
Sabaha doğru yol alır kadınım!
Ah kadınım! Ah…! Kimse bilmez halinden,
Sormaz nedir diye derdin,
Oysa ayağının altındadır CENNET!
Ağzı bantlı,yüreği sevdalı,elleri kelepçeli,ayağı prangalı
KADINIM! .......
Öyle söylenmiştir ona,
“Ayıp olur, sus konuşma”
Çıkmıştır adı kaşık düşmanına,
Eksik etek,saçı uzun,aklı kısa olur,
Vah kadınım vah!
Nice olurdu halimiz sen olmasaydın.
Bilmezsin güç sende
Bilmene fırsat kalmamış susturulmuşsun,
Bilebilsen gücünü.
Üretkenlik sende,
Cefâkarlık sende,
Analık,sevecenlik,sabır sende.
Sen olmasaydın, nasıl çıkardı güzellikler yeryüzüne?
Korkma! Silkin,çıkar kelepçeni,
At bandını,kır pıranganı,
Can suyu gibisin KADINIM!
Her şey sende hayat bulur.
İzin verme hor bakmalarına,
Gücünü kullan,üretkenlikten gelen gücünü…….
Koş! Haykır! Ben insanım de..
Sevmek, aşık olmak,konuşmak benim de hakkım de.
Yerimi ben belirlerim de.
Ben istersem her şey olur de
Koş kadınım koş!
Her zaman ustayı haklı çıkarma
Ben buradayım de
KADINIM! ! ! .....