Şiir Arama

Emsal Toprak - Beşinci Mevsim

Üşüyorum…Çok üşüyorum,
Zemheri soğuğunun en dip noktasında,
İçinde zifiri karanlığın, sokağın ortasında,
Halden hale geçiyor, zamandan zamana düşüyorum.

Canım bedenimden çekiliyor sanıyorum,
Gökkubedeki yıldız, dağdaki kar,
Buz tutan su, üşümüyor benim kadar…
Isınmak için kaldırım taşına dayanıyorum…

Annemi hatırlıyorum, hayal meyal,
Bana gözümün nuru diyen annemi,
Şimdi beyaz zehir ile moraran sinemi,
Gül diye koklayan, seven annemi.

Ah… Anneciğim, gözü açık giden anneciğim,
Kader demesem isyana gireceğim,
Beynimi, bedenimi uyuşturan bu maddeyle,
Öleceğim, dirileceğim ve yine öleceğim.

Canımın içi annem, mezarın sığınağım,
Toprağın dayanağım oldu,
Bu zehir öyle bir illet ki anne,
Ben bunu her kullandığımda,
Senin mezarında bir gül, bir çiçek soldu.

Her şeyin en güzelini dizdiğin günü,
Kara tahtaya adımı yazdığın günü,
Ruhuma nefesinle sızdığın günü,
Annem, ilk öğretmenim…Unutmadım, unutamadım.
Sana verdiğim sözlerin hiç birini tutamadım.

Soğuk iliklerime kadar işliyor,
Beyaz zehiri damarıma aldığım zaman,
Mekan bir daralıyor, bir genişliyor,
Sahte dünyalara daldığım zaman.

En güzel günleriydi çocukluğumuzun,
Bahçesinde gezerken okulumuzun,
Sesimiz karıştığında kuş cıvıltısına,
Sen bu ses en güzel melodi derdin,
Bütün çocukları beni sever gibi severdin.

Sen yoksun anne, alışamasam da yokluğuna,
Andığımda adını, taş basarak bağrıma,
Şubat soğuğunda, zemheri ayazında,
Sana ettiğim dua ile açılan pencereden,
Baktıkça ısınacağım bu kaldırım kenarında.

Yemin ettim bu sözümü tutacağım,
Mutlaka bu zehirden kurtulacağım,
Anne, sen hep isterdin ya…
Ben, babam gibi bir polis olacağım,
Her caddenin içinde, her sokağın başında,,
Ve her çocuğun başucunda,Ben olacağım,
Şimdi ben Beşinci Mevsimin sıcaklığında
yeniden doğacağım..


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 18.220.200.197

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.