GEL GİTME
Sevdaya açılan bir penceredir
odaları dolduran güneşli sesin.
Kuraktan sedefi çatlamış tanrıçalar
ve atlar denize inme özlemiyle oysa
her akşam üstü geçerler rahvan.
Bakarsın o an
gökyüzü ufuk çizgisiyle buluşmada,
karnını yükseltmiş hafifçe deniz
gelgit,
gel ve gitme n'olur!..
O an küçücük bir özlemdir
içimize sulardan düşen iz.
Bir yanım dövme bakır,
bir yanım mavi güller;
gözleri 'fındık yeşil' kızların
el emeği, göz nuru deniz.
Omuzlarının yuvarlaklığı
akıyor avuçlarımdan;
herkes, her şey alesta
ve sessiz!..
Öyle bir gün gelir ki
lâle büyür sedefinde tanrıçaların,
göğü doldurur koynundaki serçeler;
gel gitme n'olur!..