Gurbeti yaşıyorum kendi ülkemde
Huzuru özleyerek gurbetten öte
Görüyorum yollarda nice baht- ı kara
Ne iş var ne de aş dolaşırlar avara.
Çalışmaya hasretim gençlik çağımda
Bacalar tütmez oldu baba ocağında
Bir lokma ekmeğin kavgasını ederim,
Onuda görürüm kaf dağının ardında.
Adalete hasretim kendi ülkemde!
Kimileri alay eder örfümle,dinimle
Müsade edilmez duygularımı haykırmaya,
Her gece yatarım boşalmayan kinimle.
Yardıma koşsam da kapılar kapanır yüzüme
Dur diyemem buhurdanlar gibi tüten gönlüme
Yarış yaparım rahmet elinden esen yellerle,
Emeğimi el alır,ben kalırım hep geride.
Barışa hasretim kendi ülkemde
Bir kavga güdülür amma adı bilinmez!
Kimler kuyu kazar çaresizlerin peşinde?
Hep analar ağlar gözyaşı dinmez.
Yurdumdan,yuvamdan uzak kalmadım,
Dostumdan akrabamdan ayrı olmadım,
Hasretim o ki;
Yandı sinem,kırıldı kalbim,anlaşılamadım!
Eğitime hasretim kendi ülkemde
Yüzlerce üniversite tez bile üretemez
Her yıl ülkeler yarışır teknik ve fende;
Ödüller Afrikaya bize zırnık verilmez.
Zulme gelince aslan kesilir dekanlar,
Beyhude yere yakılır nice canlar.
Çağdaşlık,ilericilik,nice laf salatası
Sıtlarında yazlızlı cüppe nihayet bez parçası...
Takıldıkları külüpler acaba neyin locası?
Bilinmez kimler bunların akıl hocası?
Sevgiye hasretim kendi ülkemde
Kare çizgiler okurum hep kaderinde
Batı�dan beklenir melhem her derde
İşlerimiz havale ediler soysuz namerde!
Ne olur? herkes inandığı gibi olsa da,
Beraber olsak sevinç,kıvanç,tasada
Bayrağımı taşısam daima en zirveye,
Dolaşan benim halkım olsa semada.
Uçuversem alemlere bir füzenin ucunda,
Yardımcı bulunsam her mazlumun başında.