İlk okul öğretmeni benim sevgili babam,
Yeni nesiller eseri olacakmış gelecek zaman!
Nasıl da ısrarlıydı?
Bu gaye uğruna pervasız koşarken,
Hayatın masum istekleri,üç çocuğun masrafları,
Son iki ayın henüz ödenmedi ev kirası,
Anamın eksik olmazken gözünün yaşı,
Yetmiyordu babamın öğretmen maaşı.
Aynı elbiseyi tam üç yıl giydi babam,
Ben ise ancak bir kez aldım kızılay� dan.
Annem müsade etmedi, babam memur diye,
Fakir halimizi okulda kimseler bilmeye.
Öğretmen dilenci mi olurmuş, yardım alsın?
Eyvah...idealler sözde kalsın!
Beyinler bilgiye hasret,gönüller aç,
Cehalet illetine yegane ilaç,
Öğretmen ise el elame muhtaç...
Sigara içmezdi babam,alkol mu? Asla,
Teneffüs vakti mahzende dururdu namaza,
Müdür bey uyarmış,namazı kılmayasın açıkta,
Sonra okulun adı karışır irticaya!
Bir ara ayrılmak istedi bu kutsal meslekten,
Beklenmedik sert bir ikaz geldi annemdem.
Öğretmek,ilim en kutsal şey cihanda,
Ölsen de ayrılma okuldan kovulsanda.
Maaşın az olsun,istemiyorum başka şan ve şöhret.
Bir tek gayemiz var: o da bu ülkeye aşkla hizmet,
Cehaleti yenmek,nura kavuşmak,işte asıl ibadet!
Babam da Ülke benim diyor ama dikili taşı yoksa,
Hiç değilse bir lojman olsa da başını soksa.
Çocuk aklı bu, dedim ki ,başka çareler arayalım,
Maaşın esiri olup, takılıp kalmayalım.
Bir kaç tavuk alıp para vermeyelim yumurtaya,
Salıverelim gitsin şu çayıra,köy dışında bayıra,
Hem meşguliyet olur anneme,hem de iyi gelir sağlığına.
Doğrusu şaşırdı, ama bu fikir makul geldi babama,
Niçin razı oluyorduk kader diye, sefalete?
Gayret olursa elbet verecek dileyene!
Bismillah deyip koyulduk işe,
Tabi yeni kalem eklendi borç listemize,
Ayrıca iki iri tavukta muhtardan hediye.
Tavuk değil,tepemize talih kuşu kondu,
Üç ay geçmedi sayıları otuz oldu,
Annem kırlar da bayırlar da gezip duruken,
Hastalığını yenip,sağlık bulurken,
Hafta sonları elimde sepet,
Eve dönerken elimde paralar demet demet.
Babam önceleri biraz utanmıştı ama,
Artık başka pencereden bakar oldu hayata,
Sürünün sahibi sensin diyordu anama.
Yandaki komşunun boş duran ahırı,
Hem kasabanın düz ovası bayırı,
Dolaşırdı çil çil horazlar,kınalı tavuklar,
Civar ilçeler adını öğretmen çiftliği taktılar.
On iki kişi çalışır oldu üç yıl sonra,
Nice öğretmenler derdin açar oldu babama,
Babam hep derdi;
Marifet bende değil,çocuk ve hanımda,
Biz de söz sahibi olduk halkın yanında...
Öğretmenin karnı tok olunca ancak,
İşte o vakit yeni nesiller o nun eseri olacak
Yoksa ödenen az buçuk maaş ile,
Bu sözler de boşta kalır nafile...