Zamanın kıyısından geçip de, el sallayabilmek geçmişe,
Sıyrılabilmek mekândan ve tepkisiz kalabilmek öylece;
Sanki bir ölü gibi,
İşte o an idrakin doruğa ulaştığı,
hayalle gerçeğin birbirine karıştığı,
maddeyle mananın yarıştığı andır.
O an ayrılık, o an vuslattır,
Kalem gerçek kâğıt yalandır.
Gafil! Bildiğin halde anlamamak hüsrandır.