Belki ufukta beliren güneşti,
Ya da umursamayacak kadar aldırmıştım yalnızlığı.
Bir dost arayacak kadar güçlü değildim,
Uzaklara taşıyacağım bir yükte yoktu omuzlarımda.
Ben ki umutsuzluklar insanı o eskiden oynadığım,
Saklambaçlarda hep kendimi sobelerdim.
Bırakmak yoktu bende
Sadece güneş battı diyerek evime giderdim.
Oysa kim bilirdiki zihnimde kopan hercai fırtınaları,
Kim her kaçışımda ardımdan gelirdi.
Kim bana masum yasaklar koyup üzülme derdi.
Gelecek hep masallardaki gibiydi
Ama sanki bu sözde masallardan gelmişti.
Gelecek sanki hep biraz geçmişti,
Bulunduğum an içinde bile
Sanki geçmiş kendini tekrar etmişti.
Ya sonrası ?
Yalnızlıkta bırakıp gitti ;
O çok sevdiğim saklambaç oyunuda
Artık en az 4 kişilikti.
Belki beni bulan bir dost olmasa,
Hayallerde isimsiz bir sürgüne gidecekti.
Yollar ne kadar yürüsemde hep başlangıca dönecekti.
Belki güneşte ışığını benden esirgeyecekti,
Gece sanki gündüzmüş gibi görünecekti
Ama aslında yıldızlar yukarıda hep süzülecekti.
Belkide...
Şimdi düşüncelerime yazdığım dostun,
Kağıtlara döktüğüm mürekkepten haberi olmasada,
Hep bir yerlerde değil o !
Güneşin parlak kıldığı gözlerimde beliriyor,
Hayallerimdeyse gözlerinde kendimi görüyorum.
Örnek bir vatandaş gibi şu an
Yasaklarıma uyuyorum sadece.
Kırılan kalbime bakıyorum ara sıra,
Kızgınlıktan eser yok;
En azından ben öyle görüyorum.
Bir dost bulmuşken kalpten seven,
Ya kaybetmekten korkuyorum
Ya da olması gerektiğinden fazla seviyorum.
Unutuyorum kırgınlıkları her gelecekte,
Bunun gibi..