Sustuğun zaman içimde ölü düşler
Konuştuğun zaman kır çiçekleri
Yaşadıkça hazan kapısının gıcırtısı
Doğdukça bir çocuk özlemi
Sevdikçe sevebilme ihtimali
Ölümüne ölümseyişlerden çalınmış
Eski bir bahar akşamı
Zamansız ürperişler doğardı
Aman demezdi hiçbir zaman
Hiç kimseye yalvarmazdı
Başı dik alnı açıktı yüreğimin
Her kapısında
Yepyeni bir umut müjdesi asılıyken…
Zamansız geçişlerin olurdu
Salınarak kapımızın önünden
Sonra ben arkandan bakıp
Yüzlerce defa içimden bağırmak gelirdi de
Bir türlü cesaretim olmazdı
Dönüp bakmazsın
Bakarsan bir daha asla olmazsın
O kapının önünden bir daha geçmezsin
Bir daha seni göremem diye…
Ne kadar çocukmuşum
Ne kadar susamışım hayata
Ne kadar uzakmışım ben bu hayallere
Ve ne kadar özlemişim seni
O zamanlardan
Yıllardan kalan bu hasretin buğusunda
Sanki bir daha olmamacasına
Sanki bir daha çekip gitmemecesine
Ki zaten gelmemişçesine
Ölümseyişlerim olurdu
Zamansız ağlardım
Gözyaşlarımı saklayamazdım diye
Çok kızardım ağlayamıyorum diye
Arkadaşlarım gülerdi
Dalga geçerlerdi
Sulu gözün teki derlerdi bana
Sulu gözmüşüm
Ama sanki çok üzülmüşüm…
Ne kadar zaman geçti unutmam gerekirdi
Şimdi aklımın ucundan geçmemeliydin
Çocuktum daha dün gibiydi
Aklımdan geçen başıma gelmezdi o zaman
O zaman daha deliliğin ne olduğunu bilmeden
Sokaklarda zaman aşımlarının farkına varmadan
Deli taylar gibi delice koşardık
Annem her akşam iki tokatla karşılardı
Gecenin bir yarısıydı
Tek amacım bir sıcak ekmek kokusu gibi
Sana sarılabilme ihtimalinin
Derinden verdiği heyecandı…
Çok uzak ihtimaller oldu sonra
Yıllar değil yüz yıllar geçti ama
Ben yine de hiç unutamadım seni
Seni hep sakladım kalbimin en güzel köşesinde
Sanki o köşeye çöreklenmişsin de
En önemli misafirimsin
Sanki hiç gitmeyeceksin
Her an ama her an gülümseyeceksin
Çocukluğuma yaklaştıkça
Sen hep orada olacaksın…
Gidenler buldular sonunu yolun
Bense hep aynı sokakta
Hala aynı pencerenin buğusuna
Hala adını yazmaktayım
Sen gideli çok zaman oldu
Hala geçmedin kapının önünden
Annemi de kaybettik geçen yaz
Babam da topallamaya başladı şimdi
Az sonra bağırır yine
Bir kız bul artık bir tas çorba kaynasın
İki çamaşırımız yıkansın şu evde…
Anlamadılar beni
Tanıyamadılar
Her şeyi isterdim hayattan da
Sanki hayalini kirletmek istemezdim
Saçım sakalıma karışık
Ellerim buruşmuş
Gözlerim sönük
Hala bir çocuk kalbiyle
Orada seni bekliyorum
Belki az sonra geçersin be
Belki az sonra seversin
Belki ölüme yakın ama
Ölene dek seversin diye…
.