İKİ ODA BİR İSTANBUL
evim iki oda bir İstanbul
üç cephesinden seni görür
biri düşlere bakar
ben hep düşlere çıkardım
asılı ip merdivenlerden
kanatlarım yoktu henüz
çocuktum
o merdivenlerde düştüm
kırlangıçlar büyüttü beni
köşe kapmaca oynadım
misafir gittiğim her masalda
ebesi olduğum oyunlarda
kanatlarım çıktı
uçmayı öğrendim
çatılarda şarkı söylemek için
evim iki oda bir İstanbul
bir kapısı sana açılır
bir kapısı sokağa
benim sokaklarım hep çıkmazdı
birgün öğrendim caddeleri
caddelerde yürümeyi
koşmayı da bilmez, kaçmak sanırdım
güneş beni kovalarken anladım
koşarak geceye varıldığını
sabırsız bir saatte
büyüyünce adımlarım
gitmeleri öğrendim
başka gecelerde konuşmak için
evim iki oda bir İstanbul
dar gelir bana
içine ırmak geçmeyen ev