Sesler... Adım sesleri... Birkaç sokak ötede,
İşiten ürperir ve kaçacak delik arar.
Durun!.. Durun!.. Bir gölge gördüm hemen köşede,
Git gide yaklaşmakta gibi sanki adımlar...
Şehri alt-üst edecek müthiş kasırga mı ne?,
Bir deprem ve ardından, şu yeryüzü virâne
Dinlesene, ne korkunç!.. Kulak ver bir sesine,
Her an daha da ürkütüyor beni, adımlar...
Attığı her adımda, çığlık, derin çığlıklar,
Sokaklar vebalı ve kayıplarda kaçıklar,
Evlerinde korku içinde kalabalıklar,
Git gide yanaşmakta gibi sanki adımlar...
Durmadan fokurdayan dev volkanlar misali,
Tarifinden dil âciz, anlatamaz bu hâli,
Bu dehşet saçan derin sesin yoktur emsali,
Her an daha da sindiriyor beni, adımlar...
Etrafta çıt yok yalnız onun ayak sesleri,
Zehirli duman gibi, boğmakta nefesleri,
Hayvanlar deli gibi, dövmekte kafesleri,
Git gide sokulmakta gibi sanki adımlar...
Dinle: Bir boru sesi!.. Sanki çok ötelerden,
Adım sesleri geliyor bütün köşelerden,
Yedi kat yankı yankı, feryadlar kabirlerden,
Her an daha da korkutuyor beni, adımlar...
Aman Allahım!.. Bakın!.. Gökyüzü yarılıyor,
Yeryüzü ortasından ikiye ayrılıyor,
Ay birdenbire söndü ve güneş kararıyor,
Meğerse kıyamete aitmiş bu adımlar...