Bir demirci vardı o anlatmıştı bana,
'Dinle' dedi, 'birşey söyleyeceğim sana.
Zamanın birinde aşık bir genç varmış,
Sevgilinin hasreti öyle ki ciğerini yakmış.
Gezerken garip garip yollarda,
Bir ihtiyar çıkıvermiş karşısına.
İhtiyar derdini sormuş gence,
Genç ise cevaplamış hemence.
'Gir' demiş, 'şu odaya' ihtiyar,
'Sonra iste isteyebildiğin kadar.
Genç biçare, ümitsizce dinlemiş ihtayarı,
Uyuvermiş dediklerine, gayri ihtiyari.
İsterken, isterken dilediği kabul olmuş,
Kendi kendine demiş: 'Demek ihtiyar biliyormuş.
Hemen koşmuş ihtiyarın yanına,
Öğreneceği çok şey varmış aslında.
Sonra genç ile ihtiyar arasında,
Şunlar geçmiş bir vaktin akşamında.
'Senin haberin var gerçeklerden yana,
O halde n'lur aşkı, aşkı anlat bana.
İhtiyar gence bakmış ve tebessüm etmiş,
'Aşkına yaratıldı bütün alemler' demiş.
En sona saklamış ihtiyar, en güzel kelamını,
Ve böylece noktalamış gence olan nasihatını.
'Evlad, aşk, öyle bir istemektir ki;
Kavuşmak mecbur kalır, elinde değil ki.
Ankara - Aralık 2006
Kaynak: Senai Demirci'nin Radyo 15'de anlattığı bir hikaye.
Eklenme Tarihi: 10.12.2007
Zafer Ardıç