Hey gidi hey
Çocukluğumuzun
Sokağın öbür başından aldığımız
Gül,leylak,iğde�kokuları
Gizlice koparırken
Elimizde açılan
Aylarca iyileşmeyen
Diken yaraları
Hey gidi hey
Hormon değdi güllere
Dikenleri çelimsiz
Kokuları iğreti
Sadece renkleri çok canlı
Ve bülbül bağırıyor
Avazı çıktığı kadar
Besteden sanattan uzak bir sesle
Hey gidi hey
Nerde derenin bile
Soluğunu kesip dinlediği
Kuş sesleri
Hey gidi hey
Piknikçilerin arabalarından çıkan
Cıstaklı şamata sesleri
Ve arkada bıraktıkları
Poşetler,kağıtlar,atıklar
Hey gidi hey
Hormon değdi güllere
Hüzün değdi gönüllere