Şırıl, şırıl akarken endamına kapıldım
Sanki yapıştı bana kaçamadım çarpıldım
Belki yeşil hastası, belki de hayranıyım
Şadırvan yeşil ve ben yaşanmamış anıyım
Yıkarken şadırvanda yüzümü ve kolumu
Çizdi bir yaşlı adam gideceğim yolumu
O anda yükseldi bir hoş eda:ezan sesi
Kaldırdı üzerimden işkenceli kafesi
Cami huzur yuvası gariplere sığınak
Şeytana karşı siper, sevaplarla yığınak
Renk,renk halılarının ipliği olsam keşke
Mendil olsam ellerde uzanıyorken eşke
Ya şamdanlar, şamdanlar? ruha akseden nakış
Alev, alev gözlerle uzaklardan bir bakış.
Bütün ağırlıkları şu sırtıma yükleyin
Çıkan yağımı alıp kandillere ekleyin
Yanıp, yanıp tüteyim aydınlatarak onu
Hiç gelmesin Yarabbi! gelmesin bunun sonu.
1978,Erzincan