Anam, Elif Ağa�ya
Doğuştan esnaf, euro yüreğine esinti
Sinek kanadından sunta yapmakta usta
Erciyes daha vicdanlı, yaslanılmaz iman tahtasına
Küreselci dürtüler içselleşmiş
Hayat, aç gözün ucunda; kamaşır
İmlasız, uyanık yürek.
Ağır ol Hacı!..
Hayata, sigortasız işçine bak..? Demesem
Tutmasam Erciyes yeleli buluta binecek (!)
Oysa, fabrika ruhuna bela
Taşalmak yarından da yakın..! Büstü eksikti (!)
Ali Dağı�na sorun..? O söylesin!!..
Ne zaman toplu sözleşme mevsimi gelse
Kader değneğini eline alır postsakallı
Yüreği muhacir kuşlara uzak
Dile gelmedi taş..!? Kendini kanattı kuş�
Her yabancı Lût, ateş vermez
Kul & luk yüz & ün sahibi (!) Sen osun
Yüreğini cebinde taşıyan postsakallı
Altın armalı fildişi mezar düşler
Söz, çingi taşlı tokmak benden
Ruhu dibek taşında yal & azlandı
Düş düşürdüğü postkulesi para & alandı�
Muhacir kuş, cennet şafağına kanat vursun
Sesin, yağmura tut yüzünü
Islatsın dua sağnağı, imgen gülsün.
Şiirsel duruşun sonsözü:
Senin ezgin kentin yüreği�