Şiir Arama

Ayhan Kurt - Ölü Evi

Bütün katmanlarında dünyanın
Kanla oyuldu tabut, içinden ev doğdu
Baba! sular sesim, gizli mücevherim
Topla günahlarını, ipucu bırakma yatakta
Öyle bir melek saadet merdiveninde
Nasıl da nazenin, sağlam tutamaklarında ailenin
Haksız tutanaklarında eve geç gelmelerin
Akşam yemeklerinde çatal-bıçak
Yatak odalarında kılıç-kalkan
Çılgın bulutlarımın yağmura yoğrulduğu çarşaflar
Babam: son nefeste başlayan maratonum
Beni ancak cenazeyi en önde taşımak paklar
Şöyle bir dokunur mezartaşına şövalye dansım
Savaşsa savaştır, omuzlarımda kalır
Yılların ağırlaştırdığı düello
Ki savaştır tutsak çocukluğun uykuya geri dönmesi
Tekrar dönmesi parka ve salıncaklardan
Senin darağacını kurmayı öğrenebilmesi yavaştır
Tırpandan ekinlerin hesabını sormak
Musalla önünde duduk kanatırken
İnce hastalığı kaba sonlara paylaştırırken kolaydır

İlahiye elektro-gitar soloları fırlatsam
Sanırdım isyan
Kimin kin koleksiyonu birikmişse
Ondan kaçıp eve koşuyordur oysa nisan
Saltanatın uyuklarken bir soykırımın başucunda
Bu soybitim gününde
Yalandır: evde değiliz, başka mevsimin misafiriyiz
Bu soybitim gününde
Hadi ölümden de geç! tanrılardan celladını seç!
Sahibini unuttu çünkü koza
Saçıldı boşluğa haç ve hilal
Sanki ne var, doğarken doğuramaz gibi insan
Babam: dilimin şifresini hayra yormayan
Doğuramam devasa yokluğunu bile

İçlendikçe hiciv sırnaşır arza
İçlendikçe alnıma dökülür sırat
Hem mümkün müdür sakal bıraksın diye beklemek
Sünnet düğünümde ertelediğin salâyı
Cenaze töreninden de kaçırabilmek
Mümkün müdür akranıyla kandırabilmek ölümü
Koparmışken kan bağımı tarumar bedenimden
Ben eksildikçe bırak boy atsın kuklalar
Erdemlerle tokuştur son kez beni
Sapı elimde kalır lanetin
Yeryüzünün en yoksul şarkısını hemcins edindim ya
Maraz açıklarıma demirledi, kapadı celse
Tiksinti kıyılarına üryan koştum, son kez sordum
Düzgün müdür dalgalar öte dünya disiplininde


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 18.220.97.161

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.