Vedalara davetiye olmalıyım artık ben , kehanetle durulan safra
Müebbet kürek mahkumu kaldım, kürek mahkumu okyanus
Dipten getirdiğim ganimet tezhip değil ebru değil yosun
Yosun kokuyor kerpiç ellerim, mimarlara mahcubum
Temellerim çözüldü ve yetmiyor bitmiyor bildik hikâye
Bir bıraksalardı üçüncü ölüm diyarı seferinden
Temiz bir üçüncü dünya vatandaşı çıkartabilirdim
Vedalara köpek olmalıyım artık ben, rüya bitmeden uyanmalıyım
Bir yerde bir dünya vardır, dünya bana serhattır
Gözlerimi dikip bu kadar mıydın diyemem yeryüzüne
Ehli târik çırpınırken öksemde
Serdümeni kim kanatsızlar kadırgasının
Kuşların dölü kimde meskûn
Bilmem
Enginlere tuzak olmalıyım ben, sonsuzu yutan kapan
Tenim ılık nefes bulamadı adada, öylece upuzun kurudu
Ona ben dokundum sokuldum, ben oldum tenimin akbabası
Leşimde bir panayır sonra, hainlere dağıttığım kan cümbüş
Bıraksalardı oradan kanal açabilirdim akla
Ilıman bir gövde çıkarırdım
Bilselerdi: fiskiye dönüyor yine su, yine fiskiyeden dönüyor
Bilselerdi: .rahatlığa açılan kapılar sonunda suyu inkâra varır
Ve her koridorda üşüyen biri vardır, biri boğulandır
Serkeşliğine teminat bulamaz tırnak kemirmekten
İşgalcilere bir kurban bulmalıyım artık ben, hınca bir zarf bulmalıyım
Yoksa ömre durmadan baharat taşıyan gemilerle -cesur ve çıplak
Hayır, toy ve çıplak KARA GÖRÜNDÜ cengaverliğiyle
Sömürge aksanıyla kaptan! pes demek zordur