Güneşi almış arkana gidiyorsun yine meçhule,
Kirlenmiş gölgen, kasvetle düşmüş önüne,
Kaldırım taşlarına sinmiş benliğin,
Gözbebeklerin ıslanmış, ayrılığın ahengine�
Soru işaretleri vuku bulmuş sinsi halinde,
Dünü anımsarsın, pembe renkli teninde,
Kızıla çalan saçların tel tel savrulmuş ellerine,
Gözbebeklerin ıslanmış, ayrılığın ahengine�
Serseri adımlarla muallaka gittiğin halde,
Kalbinin matemleri kalmış, bak, geride,
Yürüyorsun upuzun, kırık düşlerinle,
Gözbebeklerin ıslanmış, ayrılığın ahengine�
Zencefiller eziliyor, ruhunun ince yerinde,
Karamsar güller açılıyor isli yüreğinde,
Mavilikleri soldurdun gül bahçelerinde,
Gözbebeklerin ıslanmış, ayrılığın ahengine�
Sanma ki, dün yine gelir bugüne,
Dünler dünde kaldı,bunu bilmesen de,
Gözyaşların siler maziyi, her dökülüşünde,
Gözbebeklerin ıslanmış ayrılığın ahengine�
Şunu bil; bensiz esintiler bulacak her dem seni,
Fırtınalı denizlere dönecek, tüm ibrelerinin rengi,
� Ya sev ya terk et! � derdin hep,
Terkedilmişçesine,
Gözbebeklerin ıslanmış, ayrılığın ahengine�
Kış mevsimini yaşıyorsun, hummalı gözlerinde,
Donmuş kirpiklerin, kupkuru hayallerinle,
Yeni duraklar arıyorsun kendince,
Ama,
Gözbebeklerin ıslanmış, ayrılığın ahengine�
Nidalar koparıyorsun çılgın sesinle,
� Ene ente habibi! � ler diziliyor dilinde,
Unutma,
�Ente� feragat etti, kör yüreğinden,
Sessizce demir attın kuytu gölgene,
Gözbebeklerin ıslanmış, ayrılığın ahengine�