Antik kentleri süsleyen
Çarpık bacaklı bir kızın endamı
Düşer geceye�
Gecenin düşer kolları
Bir yumruk gibi
Rana yüzlü kızın
Hüzne aşina yüreğine
Ha değdi ha değecek!
Yeni bir pencere açılır
Çarpık bacaklı kızın
Parıltılı gözlerinde
Bakar ki;
Kaşlarını çatan bir kelebek
Döner şulelerin buğusuna
Kısa bir ömrün hüznüyle�
Odanın duvarlarına sirayet eden
Gölgeye değer kanatları�
Ha düştü ha düşecek!
Nisyana sürüklenirken kıpırtıları
İsyana dönüştürür
Kanatlarındaki elvanları�
Ha gitti ha gidecek!
Çetrefil duygular
Sel ederken bu garipleri
Hayatın parçalanmış ovalarına
İçimdeki ışık;
Ha söndü ha sönecek!