Kavgalı olduğum, boğuştuğum hayatta bana umuttun
Tavşankanı çayımdan daha çok sendin içimi ısıtan
Dik durdu başım inadına, eteğe eğilmeyi bilmedi belim
Dost bildiklerimden ihanetler, iftiralardı kazançlarım
Yoldaşım dedim, sırdaşım dedim arkamdan vurdular
Şimdilerde mahpus damlarında gün sayar oldum
Sorgularda, işkence odalarında sendin direnme gücüm
La havle çektim, sabır Allah, ya sabır dedim, katlandım
Adını, resmini de dizdim kehribar taneli tespihime
Avluda soluduğum nefes, attığım adımlardaydın
Sen vardın kolumda, başın omzumda, kokun içimde
Sen yüz yıllık alışkanlığım, tiryakiliğimdin doyamadığım
Beyin hücrelerimin kabullendiği tek işgalci sen oldun
Yokluğun cenneti aratmıyor bana yaralarım kanar,
Cehennemi yaşarken işkencelerde, duvarlar arasında
Bir bütün olamadık seninle düğün, dernek kuramadık
Günleri bayram edemedik, yıldızları sayamadık
Hapis damlarını bana mesken eden kadere isyanım var
Demir kafesli penceremden baksam da göremeyeceğim seni
Gençsin, güzelsin bir mahkumu beklemek sana da işkence
Böyle işkencelere ne kadar dayanır, nasıl katlanır seven kalp?
Ne kadar güçlüdür aşk? Aşk acaba bekler mi?