İçimde muştusuz bir kımıltı var.
Kulaklarımda ırmakların çağıltısı
Benim gecelerim neden uçsuz bucaksız,
Karanlıklar gölgeleri silmeyecek mi?
Hüznün dallarında açan sarmaşık çiçekleri
Yürekleri dağlıyor sardunyaların çığlıkları
Karlar yağacak diye odalarımıza korkuyorum
Cankurtaran gibi yetişiyor endişelerime
Annemin mutfaktan gelen gizemli sesleri
Döküm tavada kışkırtıcı yağ cızırtıları
Üstüne buram, buram taze kahve kokuları
Çatlar birazdan göbekleri kabarmış Tatar börekleri
Hangi kuytularda saklandı akşam dizdiğim mısralar?
Bakamam sallanmalarına sarkaçların hipnoza girerim
Çocukluğum gelir aklıma ağlarım ıslanır yastığım
Fakir odamda eskiciden bir masa, benim zenginliğim
Kendime geçmez salt onlara geçer sözüm
Başka hiçbir şey görmek istemez gözüm
Bir deste beyaz kâğıt, renk, renk ucu sivri kalemlerim
Daha başka ne isterim?
Özledim gittiği yerden neden bilmem gelmeyen annemi
Sonları hüsranla biten aşklar yaşadığımı bilmedi
Albümler boş duruyor geçmişim torbalara gizlenmiş
Yüzümdeki maskenin eskidiğini gördüm aynalarda
Yaşlar görünmeyen buzul olmuş solgun yanaklarımda
Uyusaydım uyanacaktım annemin börek, kahve kokularına
Fesleğenleri sularken iri kömür gözlerini patlataraktan;
'Hadi oğlum yesene sıcakken şu böreklerden ' diye
Bir at kişnemesi rap, rap ayak sesleri kapıda
Kır atından inmiş babam dizginleri vermiştir askere
Tombalacık annem fırtına gibi koptu gitti kapıya
Babam, övüncüm, beni örselemeden büyüten adam
Sevgi bir şelâle olur mutfakta, sofada, odalarımızda
Annem Hayyam'ı, babam Neyzen'i severdi.
Neyzen fıkraları, şiirlerini okur bana onu anlatırdı.
'Ney'inden alkol damlayan, ayyaş diyenlere kızardı
Öfkesini, isyanını şiirlerle haykıran,
Yalnızlığını Ney'den dökülen nağmelerle bastıran adam
Dünya âlemi içine sığdıran, heykeli dikilesi bir bilgedir.”
Derdi babam…
Geç fark ettim kaçmış elimden kantarın topuzu
Ha bre, de bre yazıyor, yazıyor yazıyorum.
Bu yüzden uykulara kapanmıyor bir türlü gözlerim.
Annemi, babamı sevgi, muhabbet dolu çocukluğumu özledim.
Olmayan bir sevgiliyi arıyorum. Neyzen'den ezgiler kulağımda
İlk vapur kalkıyor sabahın sisleri içinde Konak iskelesinden
Ezanlar okunuyor, sabahların yatağına giriyor geceler,
Ben…