Keskin bir toprak kokusu burnumda
Yağmurun yıkadığı şehrim ışıldamada
İçimde bir ürperti, biraz ıslak bedenim
Aşka bulaşınca sonbahar hüzün gemisindeyim
Senin yankın geliyor uzak bir yerlerden
Sen geliyor musun bilmem özlemlerden
Durgun bir gün sonunun taşkınlığı gibi
Yağmur yağmur akıyorsun gözlerimden
Siyahına daldığım gökyüzü üstümde
Çatıların nöbetçisi martılar dizilmiş
Bulutlar delirince siperim olmuş pencerem
Bodrumun mandalinası buzuma eşlik etmiş
Aklımda kırıntı halinde sözlerim
İçine seni nasıl dahil ederim
Zaman geçiyor değişiyor manzara
Bir tek sen mi direniyorsun değişmemek adına
Kadehimin karşına otursan şimdi
Gözlerimin ötesini yıkasam yağmur suyuyla
Parıldasan daha bir parlak aşkla
Zaten hep ordaydın kırılmışlığa inat kalışınla