Şiir Arama

İncilay Yılmazyurt - Mülemmalar

Mülemmalar
ı.

biriken balı bilginin
sızıyor sözcüklere
şiir şaşırmak mı
biraz da

ıı.

beş vadi iniyor denize
beş vadi sis içinde
dağlarda bir hazin tenhalık
ve sessiz yankısı evrenin

ııı.

eğdi dallarını iğde
o nazlı hallerini sevmek için
güneşle oynaştığı yerde
taştan taşa atlayan suyun

ıv.

hevâneyim
renkleri içinde hayatın
başlamadan biten aşklara
pervaneyim

v.

önce tüy yaprak polen
sonra su sarnıç tortu
mülemması
yağmurdan

vı.

resiften sesleniyor öteğen
gümüş güneşe doğru
çalılık geride çok
şaşırtıyor sevinçli doğa

vıı.

ne zaman kopsan başkasının yüzüyle
uzaklaşsan alımıyla ne zaman
dolanır aklım perişan yüreğime
sesinin yabancılığıyla üşümüş

vııı.

baharı müjdeliyor
büyüleyen ivecenlikleri
geceyi karşılayan sığırcıkların

yuvalarına çekilmeden
son kez
çözülen ve giriftleşen
danslarında

ıx.

incirin ağdalı esintisiyle uyumak
güneşe en yakın saatlerde
kulak verip o minik
o sıcak vuruşlarına doğanın

x.

köydeki son günlerin
sararmış fotoğraflarıyla sarsılıyor şimdi
siyah bir perde üzerine düşen
kavgacıl gölgelerle

xı.

balkona düşüyor yakaran sesi
katlar arasında derbent arıyor

xıı.

atlasları kaç pınarda yudunuz da
soldurdunuz yabangülünden evvel

xııı.

aksisemadayız
yapboz oynuyor ay
gemidekilerle

xıv.

hep çizginin içinde
kaydırıyoruz taşı
sonra durup
soruyoruz
- çizgi ne?

xv.

biliyorum bir gün
gecikerek geleceksin
kopardığın yerinden
bağlamak için zamanı

xvı.

bir martının kanadından
süzüldü gün ışığı
çarptı denizin mavisine
yerleşti gözlerimize oradan

götürdük sonra
bal-su-tüy mülemmasını
bir vapurun dumanlı havasına

xvıı.

tuz yangısıyla yelkovanlar
yanımızsıra ivecen
üfleyen geceye

xvııı.

bağdat'ın günbatımlarında da kırlangıçlar
zayıflayan ışığı çığlıklarıyla mı uğurlar

xıx.

kirpiğinde köknar rengiyle
her gece ıtrını getirir

xx.

jiri barta'nın elleri
iki dalda
iki güvercin
biri süzülürken
öbürü havalanıyor
seslerin önünden

xxı.

başladı işte!
yalnızlığı gökyüzüne açan
cam dörtgenin ardında

diyagonal gösterisi

ıslanmış kiremitlerde
tütmeyen ikiz bacalarda
dinlenen ara sıra
deniz kuşlarının

xxıı.

bir asır beklemiş
gidip bulayım diye
yakıp ak kandillerini
her haziran

bir kalenin eteğinde
bir kıyının ardında


xxııı.

hiç boyanmamış bir tuvalde
henüz bulmuşken
mutluluğun ve sevincin rengini

bir öykü tasarlıyordu
sözcüklerini de bilmediği
sevince ve mutluluğa ilişkin

xxıv

yaslandığımız orman
otların çevrelediği taşlık
kuş uçumunda sessiz
karanlık deniz

birlikte donattığımız bu masada
yokluğuyla kendini imleyen ne
ikimiz de biliyoruz


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 18.188.91.223

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.