Hayal Baskını
Penceremde boğuşurken ışıkla karanlık,
Dün gece, hayallerim baskın verdi ansızın;
Issız yayla yollarını özledim bir anlık,
Hesaba gelmez uzaklığında şu yıldızın.
Köy akşamının sonsuzca derin sükûneti,
Sızarken hâfızamdan yavaşça benliğime;
Düştü güz ikindisinin sapsarı hasreti,
Altın bir gülle gibi, geçmişten can evime.
Berrak bir kış gecesi, buz tutmuş ay ışığı;
Gökten çiçek topladım, uzatıp ellerimi,
Ayaz sipsivri bıçak, kurt sesi karışığı,
Kanatıyor çizgi çizgi, meçhul kederimi.
Dışarıda ilk yazın o latîf daveti var;
Çiy damlası olsaydım bir gülün yaprağında,
Yahut, kıştan kalma, boncuk boncuk bir avuç kar,
Sevgili vatanımın en heybetli dağında.
Zamanın olmadığı, bilinmez bir diyarda,
Çocukluğumla karşılaşsa, yetmişlik hâlim;
Der miyim hatalarımı, pişmanlık duyar da,
Yoksa, hayallerimi görüp, kalmaz mı mecâlim.