Ne bileyim evvel ne idi
Elde sahibine kalmış eşi benzersiz bazarın
Kimmiş biricik gözdesi,
Bir tanesi kim..?
Günden güne kıymetine paha biçilmez
Sarhoşuna tutulduğum demden süzülüp damınmış
Sırası mıydı şimdi gibilerden halleri bir garip
Evvel evveli bir tuhaf
Sonra vazgeçilmeyecek kadar alışılmışa tiryakim
Aklımın ucundan her geçişinde
Zihnimi kaplayan inci parlaklıklarından daha büyülü
Açıldıkca canı gönlüme açılan kıymetini aşan bedel
Unutmamışsak...
Ve andığında tayin olup
Bize yapılıyorsa zaman mekan
Sessizliğin yankısına benzer dokunmalar bize işliyor
Arada giden gelen yollar bize
Yoğun bakışlı akasyagillerden ladesle
Üzülmüş ipliklerde tespih dizen hasret bizi bize...
Deli sular...suskun köprüler..
Daha neler neler
Eğer meydan okuyup fırsat kollayan ecele
Ara vermeden ölmemiş de yaşıyorsak
İnadına sevmişliğimizden olsa gerektir
Ne bileyim işte bende başka hal mi bıraktın ki
Susam da onu diyem
Sevgili...