Birimiz herzaman geç kalırdık dedi
Akşamın çıkış kapısındaki iskemlede oturuyordu ihtiyar
Garip kaçacak belki ama
O benim evde hayatı yoluna koyan şöförümdü
En güvendiğim yanım
Yakınım
Hanımım
Ama her güzel gibi bir kusuru sorulacaksa
Hep yavaştan alanda oydu, geç kalan da
Bekleyense ben
Tarlalar biçiliyordu
Oturduk yorgun bir günakşamı
Macar güveci ve elma şarabı içtik,
Kırarmış saçlarından
Ve kırışmış yüzünden öptüm..
Ne bilirdim her zaman geç kalırdı da
Yalnızca bir kere benden evvel...
Bir uyudu
Birdaha da uyanmadı uyuduğu gecenin sabahı
Cız dedi döşümde birşey
Giden o, kalan ben, şöförümüz bu kez ecel arabacısı
Gören insan demez melek sanırdı..
Gözlerimde hala o sessiz uyuyan resim
Diyor ve sisli günün arasından
Göğü parlatan güneşe doğru bakarak
Çok sürmez bu hasret..içime öyle doğuyor ki...
İçime öyle doğuyor ki, o buralarda bir yerde hala
Garip gelecek ama evin dörtköşesindeymiş gibi eli
Gözü üstümde sanki, bana kol kolaçan olmaktadır..
Kapıyı süpürmekte, patatesi haşlamakta, çamaşırı ipe...
Sanıyor ihtiyar..
Belki yanılıyor
Belki umuyor
Her ne türlü olursa olsun güzeli
Güzele bağlayan sebeple
Ama sevmek güzel şey be..
Üstüne daha yoktan
Sevmek
Çok güzel şey.