Sen düşlerin bana hediyesisin gülüm
Ancak Yusuflar anlar düşümden benim
Ben ki gül dalında inleyen bülbülüm
Dikenler kalbimi paralar benim
Hele gel de bir tut elimden hele gel
Öyle uzaklarda durma hele gel
Gel de bak hangi sevdayla yanar bağrım
Gözyaşlarını sel eyle de hele gel
Bak susuz kaldı mecnun çöllerde
Dudakları hu dudakları su diyor
Bir nağme gibi mırıldanır dillerde
Ney sesini duy da hele gel
Gel gülüm gel gelmezsen anlamazsın beni
Uzaktan uzağa meşk olmaz gülüm
Gel de bak kimmiş feryadımın nedeni
Gönül tellerine vur da hele gel
Kurur gözpınarları kurur da yaş akmaz olur
Mecnun erer de Mevla'ya yüzüne bakmaz olur
Feryat edersin figan edersin boşuna
Aşk pınarını dinle de hele gel
Gel hele gülüm gel gel de bak halime
Bak hangi dertle inler hangi aşkla çağlarım
Aşkı olanlar meydan okur ölüme
Aşksız ölülere bak da hele gel
Gel hele gülüm gel, gel de dikenim ol benim
Aşkın fidanını kalbime dikenim ol benim
Mademki bu sevdalar eylemez beni mesut
Sonsuz sevdalara ekenim ol benim
Bir aşk uğruna bak İbrahim ateşe girdi
Oysa ateşinde İbrahim'inde Rabbi birdi
Hiç yakar mı ateş sinesinde aşk olanı
Ateşi suya çevir de hele gel
Zeynel'im özümü köze vurdum köz yandı
Konuştu sessizlik dilimde söz yandı
Gördü de yüzünü alevinde göz yandı
Gönül gözünü aç da hele gel
Hele gel de bak sineme hele gel
Öyle uzaklarda durma hele gel
Gel de bak hangi aşkla yanar bağrım
Gözyaşlarını sel eyle de hele gel