Kirli ve Yitik...
Bilmem nerden gelirdim, yolumu zaman kesti
hayata lime lime ödediğim borç
artıyor bir, beş, on; derken bir ömür
ucuza kapatılmış yıllar yığını
anımsanmayan bir dolu şey sonra
Küf kesmiş günler defterimin borç hanesinde
aldığım ne: kelepir bir yaşamak ve elden düşme
başkasından artanını yaşıyorum günün
kirli ve paslı tabaklarda nasibim
Bu yolun sonu nereye çıkar
asam kör derviş, yıldızım yitik
güneş uyanırken uyur bahtım
serçe parmağımdan geçiyor hayat çizgim
bir çember dönüyor fincanımda
Çember döner, ben dönerim
zamanla uzatarak bir arpa boyu yolu
suyun inadı yokuşa sözgelimi
lekenin tutkusu doruktaki beyaza
Nerde doğdum ben, bilen varsa söylesin
tanığım yok yıllardır,babam öleli
kimliğimi doğrulatmak mümkün
olmadı ihanetler tığıyla kabuğum pul pul örüleli
Böyle nerden gelirim, kime sormalı
yaşamıyor artık kulağıma ezan okuyan dede
sevgilim için kalbimden yonttuğum çiçek yaşamıyor
kanımı görmek için yanıp tutuşan polis de
Hayatı kutsayan rahiplerle oynadığım kumarda
alnıma derin bir çizgi ekleyerek edindim
ölmek, okyanuslarda dip yosunu olmak hakkını
elim açık, beş benzemez, restim görülsün
Size tuhaf gelmiyor mu şu insan
su da yürüsün de toprağa gömülsün...