Söz Arama

Aşkın bir kanadı vardır kırmızıdır, delinir, kan akar. Bir kanadı var, zehir yeşili.

4280 kere okundu

Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 3.144.8.145

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.

Bu Kategorideki Diğer Sözler

Şiir olmayan yerde insan sevgisi de olmaz. İnsanı insana ancak şiir sevdirir. Şiir, insanı insana yaklaştıran şeydir.

Haksızlıkların olmadığı bir dünya... İnsanların hepsinin mesut olduğu, hiç olmazsa iş bulduğu, doyduğu bir dünya... Hırsızlıkların, başkalarının hakkına tecavüz etmelerin bol bol bulunmadığı... Pardon efendim! bol bol bulunmadığı ne demek? hiç bulunmadığı bir dünya.

Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek bir insanı sevmekle başlar her şey. Burada her şey bir insanı sevmekle bitiyor.

Ben hikayeciyim diye sizden ayrı şeyler düşünecek değilim. Sizin düşündüklerinizden başka bir şey de düşünemem. O halde bu adamın hikayesi ne olabilir? sakın benden büyük vakalar beklemeyin, n'olur?

Söz vermiştim kendi kendime: yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da, bir hırstan başka ne idi? burada, namuslu insanların arasında sakin, ölümü bekleyecektim; hırs, hiddet neme gerekti? yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem, kağıt aldım. Oturdum. Adanın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkarttım. Kalemi yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmazsam deli olacaktım.

Önümüzdeki hayat... Her gün bir başka uykuya yatıp bir başka rüya göreceğiz. Halbuki zaman, ağır ağır bizimle beraber akan nehir, bir göle varıyordu. Bu gölde artık biz akmıyor, dalgalanıyorduk. Yahut bana öyle geliyordu.

Ben, iskambil oynarken, yanımda birisi durursa pek memnun olurum, o zaman oyunu da iyi oynarım. Yalnız başına olan insan kadar büyük adam yoktur ama insanlarla beraber olan insan hakiki kıymetini ölçer, biçer.

İşte hikayelerimi nasıl yazdığımı şimdilik merak eden dostum, yarın incir çekirdiğini doldurmayacak mevzuları yazan bir hikayecinin iyi bir hikayeci olmadığını yazacağına göre, bilmem hikayem oldu mu? olmadıysa ne yapalım? bizim hikaye anlayışımız da böyle efendim.

Ne kadar üstü başı düzgünler, suratı ciddiler, hali azametliler içinde kalmışım ki bir türlü hikayeme yanaşamıyorum.