Yığını anlamak insanı anlamak değildir. İnsanı anlamayınca yığını anlıyorum sanmak, kendini aldatmaktır.
Büyük bir tarihi olmayan, böyle büyük bir tarihe dayanmayan toplumlar, hiç bir şart altında, bir büyük milli edebiyat-sanat yaratamazlar, böyle büyük bir edebiyat ve sanat yaratamadıkça da dünya edebiyat ve sanatının vardığı çizgiye katiyen ulaşamazlar.
Sanata en büyük sahtecilik, milli kalıplara yabancı özler doldurmakla olur.
Sen bu allah- sözünü beline silah etmeye çabalamaktasın, ama bu silah bize hiç sökmez.
Şairlerini gerçekten seven, onlara gerçekten saygı duyan bir toplumun, hele bu toplumu idare eden, bu toplumda etkisi bulunduğu bilinen güçlerin ödevi, şairlerinin kusurlarına bakmamaktır.
Korkuların bulunduğu yerde, bildiğimiz toplumsal suçluluk duyguları vardır. Eğer bu böyle olmasa, bütün bir toplumu, delilikle, ruh hastalığına tutulmuşlukla nitelemek gerekir.
Atom gücü, süper devletleri, dünyanın efendisi yapacak yerde, kendi icat ettikleri zincirlerle kendi kollarını bağlayan avanak maymunlara çevirmiştir.
Eğer beni bu iddia ile yargılayanlar o dönem gelip kitaplığımı inceleseler idi, kitaplarımın çoğunun turancılık üzerine olduğunu görürlerdi. (harp okulu olayında asker içinde komünizmi yaymak iddiası ile yargılanıp ve mahkum olmasının ardından ettiği söz. ).
Neyi niçin aradığını önceden bilemiyorsan, hiçbir yerde, hiçbir şeyi bulamazsın. Yanıldığının ispatını bile.
Aslanın ölüsüne karşı söylenenler, dirisine karşı söylenemeyenlerdir.