Renkler kör, sesler düğüm bu sabah
Her şeyi terk etmenin gönül rahatlılığıyla gidiyorum
Ve zaten göç dediğin bir düşün ardından gitmek değil miydi?
Bir efkarım bir de otobüs bileti var yanımda
Yürüyorum�
Toprak kokuyor şimdi üstümdeki ceket
Gidişime ağlıyor olmalı
Ya da onu başka bir kentle aldatışıma�
Bir adam gördüm
Sakalında yağmur
Dudağında tanıdık bir marş__________
Bu koşan kalabalık, bu ıslanmaya tahammülsüz insanlar
Ben ıslık çalıyorum müthiş bir senfoni
Marşımız, ben ve yağmur�
Aklımda dut ağacından düştüğüm gün
Ve uslanmaz çocukluğum
Ölüme gider gibi gidiyorum
Her şey film olmaya hazır
Yalnız sonu muamma
Acaba diyorum hayatım roman olur mu?
Bak nasıl da saçmalıyor insan
Acıdan kıvranıyorum yine de alaya veriyorum kendimi
Tüm kahramanlarımı kaybettim arasam da bulamam
Otobüsün kalkmasına daha iki saat var
Aman diyorum!
Açlığım artıkça fiyatı düşen ve birazdan satılacak olan
Tek sermayem, ceketim�
Bir efkarım kaldı bana
Onu da kaybetmek istemiyorum
Kaybedersem anlamını yitirecek gidişim!
__Yine de gülücükler saçıyorum sokaklara ve çocuklara__
Düşün;
Az önce yere düşmüş bir çocuğun
Dizindeki yarayı görünce yaşadığı dehşeti
Tüm çocuklarını elleriyle gömmüş bir babanın sızısını
Hiçbir intiharın tatmin edemeyeceği çaresizlikleri�!
İşte tanıdığım tüm kahramanlar,
Böyle bir iz bıraktı yüreğimde
Ve aynı zamanı paylaşırken ömürlerimiz
Anlamıştık bu dünya yaşanacak olmalıydı
Hayır! hiçbir iklimi değiştirmeyecektik
Yalnızca insana o büyülü sözleri fısıldayacaktık�
Kutsal cümleleri defalarca tekrarlayan şu dilenci
Acaba anladı mı aklımdan geçenleri?
Beni görünce sustu___
Öyle bir garip bakıyor ki acıma acıyor olmalı,
Gitmeyi bile beceremiyorum acım bilinsin istiyorum ama
Yüzü değişiyor insanların
Neydi o söz, neydi bizi zindanlardan sonra alev alev yakan!
Şimdi gözlerimden öperek uğurluyor beni yağmur
Aldatmışlığın lanetiyle ilk defa şiiri özlüyorum.
Her şeyi terk etmenin hüznüyle
Teslim oldum geceye�
Ve zaten göç dediğin de ölüm değil miydi?
Ne üstümde o ceket ne de toprak kokusu
Marşım, yağmurum, MEMLEKETİM gidiyorum�
Gidişim, yenik savaşın teslimiyetidir
Bu teslimiyet bana ölümdür..!