I.
İntihar kokuyor ellerin
Birazdan vurulacak gibi yüreğin�
Doldukça gözlerin içime taşıyor kederin
İçimden akıyor feryadın�
Kimden kaçtın bu gece?
Sığındığın gece seni ihbar etmez mi sabahlara!
İntihar diye açıyorsun acımın içinde
Birazdan gidecek gibi yüreğin�
Yaşamdan beter halin,
Sefilsin, sefilcedir oynadığın oyun!
Ya tükenirse sana kurulu olan zamanlar�
İçimde gülüyorsun, daha çocuksun!
Elini yüzüne vurma
Düşmesin yüzüne bu vurdumduymaz dünya
Sonra açmasın güllerin intihar diye�
Bu gece suçun dünya kadar!
Dünya senin kadar
Dünyayı içinde taşıyorsun
Gel de sığ kederime!
Ellerinde belkisizlik, yağmur kokuyorsun
Üşüyor musun şiddeti yağmur yüreğinle?
Üşüme, soluğundadır sıcaklık�
Ey güneşten bir parça çalan!
Dayatmışsın umudu kentlerine�
Boşaltılmış evlerde içi boş arayışlar
Anladın mı her kapının ardı hiçlik!
Neden durmadan çoğalıyorsun?
Sokakların ardı sen�
Hala intihar diye duruyorsun
Birazdan, birazdan kıyameti kopartacak gibisin
İçime iz bırakmış adımların,
Yoksa kanatılmış gecelere kızıl yıldız mıydın? ..
II.
Aranıyorsun şimdi çırılçıplak soyulmuş bir şehirde
Seni bulana armağan edilecekmiş kanımız
Seni arıyorlar!
Dayanmışsın bir ağaca ağlıyorsun
Oysa gülüşüne durmuştuk hepimiz
Sevinç olacaktın hep aynı kalmış acılarımızın yanında
İçimde ağlıyorsun, daha çocuksun!
Hangi sırrı taşıyorsun?
Hangi sır seni taşıyor?
Eyvah! yetmemezlik olmuş düşmüşsün yüreğime
Yetmiyorsun çareme-çaresizliğime
Alacak alaca karanlıklar seni
Pimi çektin öyle mi? -vur yıkılsın dünya! -
Kederim içimde ağırlaştıkça
Ağırlaşıyor seninde içinin dünyası
Beterdir sabahlara gözyaşınla yakalanman.
Bir daha düş� milyon olup düş yetmiyorsun çünkü�
Sahtekarlığı bırakacak bu kuşlar, ağaçlar, yıldızlar�
Bir daha düş yüreğime,
Sığarsın kederime gel!
Gel yine�
III.
İntihar kokuyormuş ellerin
Hayır!
Birazdan gidecek gibi durma
Yüzüne düşen dünya üzmesin seni
Gel bak kapında güneşli sabahlar
Sahtekarlığını çoktan bıraktı
Kuşlar, ağaçlar ve yıldızlar�
Dünya sen, sen dünyasın ya
İçime sığdın öyle kal�
Yoldaşınım, gideceksen bile ardındayım
Sırrı sen olan her şeyde ağırlaşan dünya
Yağmurlarıyla temiz sabahlara çıkacak
Yetiyorsun işte
Bir tek sen yetiyorsun
Asırlardan kalma yaralarımıza�
Beter anlara inat
Bulurum seni yoksul çocukların gülüşlerinde�
Bir daha ıslanayım şiddeti yağmur yüreğinle
Yurdum ol� Varsın sürgün olayım hüzne
Çünkü yetiyorsun çaresizliğe
Gel beklenen devrimlerle�