Şafaklar vardı
güneşler doğardı yüce dağlar ardında
sabahlar vardı
sabahlar vardı, ve
pencerelerde bizi selamlardı
sevgiler vardı
her şafakta ve her sabahta
gözlerimiz pırıl. Pırıl yanar
yüreklerimiz gürül gürül akardı.
Akşamlar vardı
pencereleri bir karanlık sarardı
yanardı bir. Bir lambalar.
Ve bir zamanlar
lambaların yanmadığı gecelerde
karanlıkların içinde
güzel yüzlü insanlar
karanlıkları sevgiyle yakardı.