Unutulan ümitler
Terkedilen hayaller
Çocukluğumuzun mezarına gömülmüş
Şimdi var olan soğuk düşlerimiz
Daha ne kadar böyle gider?
Duyduklarımız, gördüklerimiz
Güneşe kısık bakmamıza sebep olurken
Karanlık ve yalnız evren bizi kendine benzetirken
Daha ne kadar aydınlıkta kalabiliriz?
Bu kadar yalan içinde
Her gün sebep artarken yalan söylemek için
Doğruluk ve dürüstlük bekleyebilir misin?
Hayallerin olduğu için mi ceza yedin
Kalbin kırıldı, acı çektin?
Şeytana uymaya zorlandın
Hep kaçmayı istemedin mi?
Hep bir engel çıkmadı mı önüne?
Hep doğrularınla yola çıkıp
Kalp kırıklıklarınla dönmedin mi?
Göz yaşların ıslatmadı mı,
Taşa dönen kalplerin ardında bıraktıklarını?
Sen bir çocuğu ağlarken gördüğünde gözleri dolan
Onu mutlu etmek isteyen
O güldüğünde deli gibi mutlu olan
Kim nederse desin, isterse kaybeden desin
Her şeyden önce insan
Bıkmadın mı, sıkılmadın mı?
Bu şekilde ne kadar sürdürebilirsin yaşamayı?
Nasıl cevapları alabilirsin ki?
Daha ne kadar sorsan?
Ozan Oğuz