Akla kara ayrılsınn diyedır bu ölümüne sevgi tekliflerimız, yoksa biz hangi yürek kaç para eder taaa baştan biliriz. Kantara vuruyorsak sevgilinin aşkını,yalanını kendi görsun diyedır.
Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır. Akıl temkinlidir. Korka korka atar adımlarını. 'aman sakın kendini' diye tembihler. Halbuki aşk öyle mi? onun tek dediği: 'bırak kendini, ko gitsin!'akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer. Halbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var!
Artık sana yazamam ama, seni yazarım söz.
Aşık olmayana aşk kuru bir kelimeden ibaret. Yarı palavra, yarı safsata. Aşak olmayan bunu anlayamaz, olansa anlatamaz. Öyleyse nasıl anlatılabilir aşk, kelimelerin hükmünü yitirdiği yerde? aşk'tan.
Aşıklar kibirli olur” demiş şair. "sevdiklerini fethedilmiş bir kale gibi görmeye kalkarlar. " bense hayat boyu susmaya razıyım, o kibri gözlerinde görmektense.
Aşk diye bişey yaşıyorum.. Ne tek taraflı demeye dilim var, ne de karşılıklı olduğuna ispatım.
Aşk sonradan gelmez hiçbir zaman. Varsa vardır, o kadar.
Aşkın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur; başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındasındır, merkezinde; ya da dışındasındır, hasretinde.
Aşkın olduğu yerde er ya da geç ayrılık vardır.
Aşktan yana yaşadıklarımı bilseydin eğer, halen sevebiliyor oluşuma aşık olurdun. (Elif Şafak)