Hep şerefe diyip kaldırırdın kadehi, ben ise hep mutluluğa kaldırırdım. Senin şerefe ihtiyacın vardı, benim ise mutluluğa.
Ne güneşi istiyorum karanlığıma, ne de yıldızları istiyorum gece yarılarında. Çok değil, birtek seni istiyorum yalnızlığıma.
Sevmek mi? Hiç duymadım ki. Gülmek mi? Çoktan unuttum. Yaşamak mı? Oda ne. Aşk mı? Büyük bir yalan. Yanlızlık mı? İşte o benim dünyam!
Duyduğuma göre benden nefret ediyormuşsun? Seni düşünecek vaktim olsaydı inan bende senden nefret ederdim.
Sakın yalnış anlama kendimi yitirmiş değilim. Sadece sende kayboldum o kadar.
Ona sarılıp, kulağına dakikalarca ‘beni hiç bırakma diye fısıldamak istiyorum.
Bir köpeğin dostluğu, bir dotsun köpekliğinden iyidir.
Aramızda bir harfin lazımı olur sevgilim? Ha gittin Ha ‘ittin.
Seni aklıma getirecek o kadar çok şey varken, seni yanıma getirecek hiç bir şey yok.
Değer verdiğin insanların verdiğin değere layık olmadıklarını anlarsan, sakın sen üzülme, bırak layık olamadıkları için onlar üzülsün.