DERİN DİLEK
içimde seni taşıyan gemi batıyor
gemi batıyor! diye başlayan bir mektup getiriyor postacı
postacı uzun süren bir uykudan
postacı bir yangından henüz uyanmış gibi
küllü paltosu, düşlü postalı, elleri
devam ediyor yanmaya; zarfı yırtıyorum
gemi battı batacak; kalbim kımıldamadan duruyor
yosunların arasında
içimde seni taşıyan bir adam üşüdükçe
atkısını sarıyor boynuna; boynu kıldan ince
ortalama bir dizeden daha uzun, terkedilmiş
bir kadından daha sarı, daha ölü, daha az...
tutulmuş bir dileğin tutulmadan önceki hali
kırılmış bir aynanın kırılmadan önce
gösterdiği son görüntü gibi; görüntüdeki kedi
kedinin yapış yapış tüyleri, ıslak burnu, ayakları
yani kendini eriten vasat bir anı
içimde metal bir hüzün garip sesler çıkarıyor
gemi batıyor diyor örneğin, daha bir sürü şey;
örneğin gemi batıyor diyor, başka şeyler de söylüyor
gemi batıyor diyor. gemi batıyor!
oysa batan bir geminin bordasına güneş vurmaz
oysa kimse suçlanmaz çift taraflı cinayetten
gelsen mor bir suç işlerdik bu gece
sen sırtını dönerdin bana; ben iki büklüm
duran bir gemiyi kundaklardım boğazda
elinde gemi batıyor! diye başlayan
bir mektupla postacı dalıp giderdi uzaklara
belki mor bir suç işlerdik, belki bir suçu
batan bir gemi gibi gömerdik içimize
tutulmuş bir dileğin tutulmadan önceki
hali gibi belki de...