Bazen kalabalıklar içinde yapayalnız hisseder kendini balık ve o yalnızlığı en sevdiği insanlarla bozar.
Ve bir balık sevdiği insanın yatmadan önce aklına gelen son şey olmak ister.
Balığınki gibi bir kalp her derdi çekebilir sevince ama ihanetin derdini asla!
Ne şunun dediğini, ne bunun dediğini, nede onun dediğini yapar Balık! Hep Doğru olduğuna inandığı şeyi yapar. Kim ne derse desin.
Bir Balık özlediği zaman yüreğinin sesi başının belası olur. “Beni ona götür” der durur.. ve onu sevdiğine götürene kadarda susmaz.
Sinirlendiği zaman telefonu açmaz sürekli meşgule düşürür ama telefonu komple kapatırsa bil ki kırılmıştır.
Bazen kendisiyle kalmak ister Balık ve yanında kimseyi istemez… ama “Neyin var?” diyen biri mutlaka çıkar ve yalnızlığını bozar en güzel yerinden.
Bir Balığın ummadığı anda çıkmıştır karşısına en çok etkilendiği insanlar.. ve tamda “artık inanmıyorum” dediği zaman inanmıştır yeniden aşka..
Mutsuzken mutluymuş gibi yapamaz bir Balık. Mutsuzluğu yüzünden okunur.
Balığın anlatmak istediği konuştuklarından çok sustuklarında saklıdır. Onu anlamak için sesini değil yüreğini duymayı öğrenmek lazım.