Şiir Arama

Bulut Kara - Sen Yoksun

Ufka dokundum
-yorgun-
Akşam güneşi
-mecnun-

Buz kırığından ışık yansıtır kristal kâseye
Düşenler el verir geceye
Yıldızlar asude
Sus
Pus
Kimi mutsuz
Gök suya düştü&m aheste

Uykusunu parmaklarımdan araladığım bulut
Yırtılan toprak
Bir tomurcuk
Ay uzanmış içi titrer
Umut
Bir umut
Baktım
Saat geçi geç vurdu
Mehtap suyla sevişiyordu

Sen yoksun...

Masa sandalye doldurduğum kadeh
Cennetten süzülen melek
Tozlarından dökülen ömrüm
Hayallerim
Duru
Buruk
Loş -esmer-

& Aşk cehennem olsa
Yerin yedi kat dibinde
Ah ile elleri kavuşmadan
Ateşe itaat eder yanan - Aşıklar- &

Anıldıkça yeni yerler bulur
Eksik yine birbirine eskiler
Tanımsız tamamlanır git gide sancı
Yağmur yağdığında
Herkes benzer birbirine
Hafıza akıntılarını sürükler sanrı
-Islak ve ıslak-
Kahreden hüznün rüzgârı
Tepemde
Martı ağlıyordu duyuldu

Sanma bütün sesler yeraltında
Kibirli balık kirli sahil
-kamburunu çıkarmış dalgaların uğultusu-
Üstüne üstüne
Üst üste
Kaldırımda insanlar
Fersah fersah
Ezbere yürüyor
Uzak ve uzun iskandil ölçüsü araları

İskelede vapurlar çekildi insanlar...
Denize vurgun kısıldı ışıklar
Barda hovarda içki
Çarkın sesleri birbirine geçmiş
Mehtap süzülürken çoğalır
Hüzün sarhoş eder

Ahh!
Yine yoksun...

Bazen
Melankolisine kapılırım
Laubali laternanın koluna asılır
Lehçesi bozuk bir lentosuz kanun
Tırmalanır kulaklarım

& Hasreti renkler çizer
Duygu nameler çeker &

Saat geçi
Gönlüm neşesiz geçer
Bekler
Dururum

Yine yoksun...


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 18.224.56.127

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.