Söz Arama

Bilindiği gibi şizofrenler "prepulse inhibition" yapamıyorlar, bu demektir ki bu insanlar etrafta olup bitenlerle ilgili hiçbir seçim yapamadan yaşıyorlar, iflas bundan oluyor, acaba onların beyninde gaba gibi bir engelleyici mi eksik bulunuyor?

6678 kere okundu

Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 3.22.42.189

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.

Bu Kategorideki Diğer Sözler

Bilindiği gibi şizofrenler "prepulse inhibition" yapamıyorlar, bu demektir ki bu insanlar etrafta olup bitenlerle ilgili hiçbir seçim yapamadan yaşıyorlar, iflas bundan oluyor, acaba onların beyninde gaba gibi bir engelleyici mi eksik bulunuyor?

Erişkin tip otistikleri şizofren hastalardan ayıran önemli özellik birincilerin hemen daima hedonik bir doyum yaşadıkları kompulsif ritüellere sahip olmalarıdır.

Bipolar depresif hastalar aslına bakarsanız manik kognisyon taşırlar, sadece bunu uygulamaya sokacak enerjiden yoksundurlar, yakınma bundandır.

Narsisistler depresyon yaşama potansiyeline sahip değildirler, o yüzden depresyon yaratacak kayıpları olduğunda depresyonu atlayarak doğrudan psikoza geçerler.

Nörolojik belirtiler veren paraneoplastik sendromlar gibi, psikiyatrik belirtiler veren ve beyni antikorlar aracılığıyla etkileyen paraenfeksiyöz sendromlar olabilir mi? örneğin pandas bunlardan biriyse benzeri başka tablolar olamaz mı?

Obsesif kompulsif bozuklukta yapıp yıkmak ve yeniden kurmak(undoing) bu kişilerin işleyen belleklerinin(working memory) zayıf kapasiteli olmasından kaynaklanabilir, düşük kapasiteyle işlem yapmanın etkili yolu, her aşamada gözden geçirerek ilerlemektir.

Asetil kolinin depresiflere benzer olarak rem latensini kısalttığını biliyoruz, hatta bu nedenle kolinomimetiklerin depresyon modeli yaratmakta kullanıldığı da görülmüştür; şizofren hastalar çok fazla sigara içtiklerine göre acaba onların rem latensi kısalıp rem süre ve sayıları artıyor mu?

Bipolar bozukluğuk diatezinde yıllar yılı biriken bir uykusuzluk vardır. Hastalar yıllar boyunca kısa uyurlar ve sonunda biriken uykusuzluk bir eşiği aşarak mani "patlatır".

Rahatlık fizyolojik olarak "danger signal" den kurtarıp kendini otomatik olarak "safety signal"e bırakmakla geliyorsa, mutluluk "safety signal" arayarak değil, "danger signal" ihtimalini azaltarak sağlanır.

Bir insan kendine karşı bir başkalaşım gerçekleştirdiği an benliğini kurar, kendinin içinde kaldığı durumda benlik geliştirecek bir ayrışmadan söz edemeyiz. Nöronların bir üst organizasyona ihtiyaç duyması için bir alt organizasyonu iyi biçimde tamamlamaları gerekir. Sinir hücreleri, nükleuslar, pleksuslar, bölgesel organizayonlar, loblar, hemisferler ve nihayet beyin kendi iç organizasyonunu iyi biçimde tamamlar ve sonrasında benliğe gereksinim duyar. İnsanın benliğini kurması ve "ben" demesi çok iyidir, çünkü ancak bu durumda tabiatın zorlamalarından kurtulmuş olur.