Mücadelenin olmadığı yerde liyakat de olmaz. Hayatın denemelerinin fırtınalı sularından geçmezsek, zaferin güçlü tadını almazsak, hiçbir şey vermeden her şeye sahip olmak isteyenlerin kendini beğenmiş bilinçsizliğinden sıyrılamayız.
Sözler de tıpkı meyveler gibi henüz olmadan yenildiğinde hazımsızlık yapar. Eğer olgunluğu geçirmiş ve çürümeye başlamışlarsa, zehirlenirsin. Sadece, doğru zamanda sindirildiğinde, sağlıklıdır.
Anlaşılmayan şey çoğunlukla yanlış ya da ters yorumlanır ve yürek temizliğiyle görülmeyen şey, ruhta korkunç bir boşluk bırakır.
Ahenk, her zaman aynı şeyi yapmaktan değil, karşıtların oyunundan doğar; böylece bir hastaya en acı gelen şeyin ne olduğunu kendisi kadar hiç kimse anlamaz; kötülükte kendi içindedir çaresi de.
İnsan tabiattan uzaklaştıkça kalbi katılaşır. Bize hükmeden yasaların görüntüsü olan doğa, sonunda daima galip çıkar.
Bağışlanma sadece acının zihinsel tohumlarını öldürür; verilmiş olan zarar, sadece telafi ederek düzeltilebilir.
Donuk grafit parçası ile sert ve saydam bir elmas arasındaki fark moleküllerindeki düzende yatmaktadır.
Ruhsal zafer; cömertlerin, güçlülerin ve feragat edenlerin, hayat suyuna kaynak verenlerindir. Verenler yükselirler, alanlar ise batarlar.
Alışkanlıklar, karşılarına akıl barajları inşa etmeniz gereken manevi sellerdir, böylece onların gücünü, doğru davranış ve sezgi kanallarına yöneltebiliriz.
Ayrışma öldürebilir, sadece birleşme ve bütünleşme yeniden hayat verir.