İçindeki çocuğu asla öldürme. Öldürme ki her düştüğünde “ACIMADI Kİ” diyebilsin.
Artık yaşamak istemiyorum Olric. Onların istediği gibi yaşamak istemiyorum. Başım dönüyor Olric. + Sabahtan beri hiçbir şey yemediniz efendimiz. Şimdi de içiyorsunuz.
Bir gün daha bitti. Milyonlarca kadın hayallerinin adamını bugünde bulamadı. Yarında bulamayacak, öbür gün de. Öyle bir adam yok çünkü.
Zamanla anlıyor insan; Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır. Küsken barışmak, ayrıyken kavuşmak, suskunken konuşmak bayramdır.
Mutsuzum, çünkü herkes gibi sahte değilim ve kimse gibi rol yapmadım. Mutsuzum, çünkü sevmediğim birine ‘aşkım’ deyip sarılmadım.
Mutluluk içten gelen bir duygu. Dışarıdan etkilerle alevlenir ama, daim değil geçicidir.
Mutsuzluk neyse önemli değilde, umutsuzluk var ya he işte o çok pis bir şey. Bir kere kapıldın mı bir daha zor kurtuluyorsun. Uzak dur ondan.
İnsanın kalbinden daha büyük bir çöl, daha büyük bir göl var mı? Ah işte ah. Yangın da orda yağmur da.
Sadeydi bu sonbahar, sancısız bitti acılarım, gözyaşı akıtmadım bu sonbahar, dallarım kırıldı canım yandı ama ben alıştım artık, ağlamadım bu sonbahar.
“Neden mutsuzsun?” dedi. “Mutsuz değil, beceriksizim” dedim. Sizin gibi, mutlu olduğumu sanmayı beceremiyorum. Hepsi bu!